KILIÇDAROĞLU’NUN DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI SİYASİ İNTİHAR OLUR!

PİRHA – Türkiye siyasi atmosferini değerlendiren Gazeteci-Yazar Necdet Saraç, Cumhurbaşkanlığı sisteminin işlevsiz kaldığını belirterek, erken seçim ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Saraç, Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasının ise siyasi intihar olacağını kaydetti. 

Türkiye siyasi atmosferini değerlendiren Gazeteci-Yazar Necdet Saraç, Türkiye’nin 31 Mart ve tekrarlanan 23 Haziran seçimleriyle yeni bir siyasal sürece geçtiğini söyledi. Saraç,  23 Haziran sonrası yaşanan süreçte Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sisteminin kendisini taşıyamadığı ve halkın önemli bir kesiminin bu sistemin değişmesi gerektiğini istediğini vurguladı. Yapılan kamuoyu araştırmalarına değinen Saraç, “Başkanlık sistemini isteyenlerin sayısı nedir?” diye yapılan tespitlerde başkanlık sistemini isteyenlerin sayısının giderek azaldığının altını çizdi. Saraç, ikinci olarak ise insanların hukuka güveninin giderek azaldığını kaydetti.“TÜRKİYE’NİN İŞLEYEMEYEN CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDEN UZAKLAŞMASI LAZIM”

Türkiye’nin demokratikleşmediği sürece değişmesi ve beklentilere cevap verme şansının olmadığına dikkat çeken Necdet Saraç, ülkenin demokratikleşmesi bazı adımların atılması gerektiğini kaydetti. Saraç bu adımları şöyle açıkladı:

“Atılması gereken en önemli adım; Türkiye’de mutlaka adına Cumhurbaşkanlığı sistemi denen, yürümeyen, işlemeyen, yönetemezle işlevsiz hale gelen bu sistemden biran önce uzaklaşmak gerekiyor. Bu sistemden uzaklaşmanın anlamı şudur: Güçlendirilmiş demokratik bir parlamenter sisteme ihtiyaç var. Türkiye’de insanların ihtiyacı bu. Siz böyle bir hamle yaptığınızdan itibaren Türkiye bir hukuk devletine dönüşür. Türkiye hukuk devletine dönüşürse çifte standartlar ortadan kalkar. Yani Sırrı Süreya Önder’in Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu karardan bırakılmış olması kuşkusuz doğru bir karar ama Sırrı Süreya Önder’in bir yıldır cezaevinde yatmasının hesabını kim verecek? Bu örneklerin sayısı tekil değil. Türkiye’de iki şeyin hızla yapılması lazım. Hukukun demokratikleşmesi ve ifade özgürlüğü olarak ifade ettiğimiz düşünce özgürlüğünden dolayı cezaevinde bulunun tutuklu ya da hükümlü pozisyonunda olan insanların derhal bırakılması gerekiyor. Bu ülkede Gezi davasından dolayı hala içeride tek sanık olarak kalan Osman Kavala’nın neden içeride olduğuna dair bir cevap yok. Bu ülkede Eren Erdem’in cezaevinde neden olduğunun cevabı yok. Bu ülkede Selahattin Demirtaş’ın hala cezaevinde tutulmasının vicdanlarda ve hukukta da karşılığı yok. O anlamda Türkiye bu hamleleri yaparsa rahatlar.”

“TARTIŞMAYI %50+1’DEN %40+1’E GETİRMEK BİR ŞEYİ ÇÖZMEZ”

Eski bakan Faruk Çelik’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde, cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 50+1 Türkiye’yi yorar, yüzde 40 olmalı” önerisini de değerlendiren Gazeteci Necdet Saraç, “Tartışmayı %50+1’den %40+1’e getirmek bir şeyi çözmez. Yapılması gereken bu mevcut sistemin değiştirilmesi gerekiyor. Türkiye insanı bunu bekliyor. Hepimizin üzerinde mutabık kaldığı şey var. Siz bu sistemi değiştirmediğiniz sürece bu sistem Türkiye’de ekonomiyi de düzeltmez. Bu sistem değişmediği sürece eğitim sistemi yerlerde sürünmeye  ve sorun olmaya devam eder” diye konuştu.

“GERİLİM POLİTİKASI AZALIRSA SURİYE TARTIŞMALARI DA GÜNDEMİMİZDEN DÜŞER”

Saraç konuşmasında sık sık Türkiye’nin normalleşmesi gerektiği üzerinde durdu. Normalleşmenin Türkiye’de kutuplaşmayı da ortadan kaldıracağına işaret eden Saraç, Türkiye’nin uzun bir süredir %50+%5o blok haline dönüştüğünü böyle bir bloklaşmanın kimseye hayrı olmadığının altını çizerek şöyle devam etti:

“Kutuplaştırmanın, ötekileştirmenin bazılarını düşman ilan etmenin, yabancı düşmanlığı ve ırkçı kavramlarının kullanılmasının hiç kimseye yararı yok. Bunların aşılabilmesi de bu noktada hem gerçekçi olmayı hem de hukuk devleti olmayı gerektiriyor. Türkiye bunu hak ediyor.  Türkiye’de gerilim politikalarını azaltmak Türkiye’nin yararına olacaktır. Bu gerilim politikaları azaldığında bu güvenli bölge tartışmaları, Suriye vb. tartışmalar da gündemimizden kalkacaktır.”