Niye mi böyle oluyor? Çünkü iktidar “ekonomide çalan alarm zillerine rağmen gerekli önlemler almamıştır. Aynı zamanda antidemokratik uygulamaların artması ve hukuk devletinin aşınması, Türkiye’ye olan güveni günden güne zayıflatmış, yüksek dış açık ve borçluluğun derinleşmesi de tasarruf açıkları gibi etkenlerle birleşerek ekonomide kriz sürecini hızlandırmıştır. 2018 yılı başlarından itibaren etkileri her kesim tarafından hissedilmeye başlayan ekonomik kriz ile Türkiye ekonomisi küçülürken, işsizlik ve hayat pahalılığı ciddi oranlarda artmıştır.” Devlet de sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmekten çıkmıştır!
“Yaşanan kriz sorunları daha da büyütmektedir. Örneğin, inşaat sektöründeki durgunluk, sanayi de üretimin azalması istihdamı daraltıyor, işsizliği arttırıyor. İnşaat sektöründe yaşanan durgunluk yüz binlerce inşaat işçisini işsiz bıraktığı gibi, doğal olarak da onları yoksullaştırdı ve alım güçlerini ortadan kaldırdı. Bu kadar net! Bu gerçek karşısında, yani inşaat işçisinin evine ekmek girmedikten sonra sayılarla oynansa ne olur, oynanmasa ne olur?
Gelirler de eşit dağıtılmayınca, vergiler “çok kazanandan çok, az kazanandan az” şeklinde toplanmayınca, kamu yerine özel sektör korununca, eğitim, sağlık, barınma gibi temel ihtiyaçlar ortada dururken, dine ve silahlanmaya yatırım sürekli artınca, devletin sosyal devlet olma özelliği ortadan kalkığı gibi, toplumun eğitim, sağlık, barınma ve beslenme gibi temel hakları ciddi darbe alıyor, zenginle yoksul arasındaki makas sürekli artıyor…
İŞTE SIRALAMADAKİ YERİMİZ!
Bu gerçek rapora da yansımış. Nitekim raporun en çarpıcı bölümlerinden biri “adaletsiz gelir dağılımı” bölümü. Raporun verilerine göre 36 üye ülkenin olduğu OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) içinde gelir dağılımında eşitsizliğin en çok olduğu üçüncü ülkeyiz. Gelir dağılımında eşitsizlikte Güney Afrika birinci, Meksika ikinci, Türkiye üçüncü.
Benzeri sonuçları da başka bir raporda, Online istatistik portalı Blumberg’in “Dünya Sefalet İndeksi”nde görmek mümkün. Blumberg’in enflasyon, işsizlik gibi verilere dayanarak açıkladığı “Dünya Sefalet İndeksi”nde Türkiye en kötü durumdaki beşinci ülke. En kötü beş ülke şöyle: Venezuela, Arjantin, İran, Brezilya ve Türkiye.
15 Kasım 2019, İstanbul
Necdet Saraç