SİYASALLAŞMIŞ DİNDEN DEMOKRASİ ÇIKMAZ!

Oysa iktidarın her seferinde yeniden yeniden sarıldığı ve siyasileştirdiği dinden demokrasi çıkmadığını Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Yemen, İran gibi örneklerde üstelik kerelerce deneyerek gördük. Açık ki, din ya da etnik kimlikler üzerinden yürüyen tartışmalar Türkiye’yi de bölgeyi de ileri götürmüyor, sürekli geriletiyor. Bu gerçek ışığında Türkiye’nin 57 İslam ülkesi içinde bütün tartışmalara rağmen “demokrasinin olduğu tek ülke” olmasının nedeninin laiklik olduğu gerçeği bile pas geçiliyor…

Demokrasinin bir biçimde işlediği ülkelerin 600 yıl önce çözdüğü sorunun, bizde halen geçer akçe gibi konuşulmasını aşmanın, dünyada gelişimin dinamiği haline dönüşen bilişim, yapay zeka, biyoteknoloji gibi alanlarda gelişmeyi yakalamanın yolu din devleti kurma hayali ile açıkça hesaplaşmaktan geçer. Siyasal İslam’a din devleti hayaline tavır almak, inanca, ibadete, ibathaneye tavır almak değildir. Tam tersine, “din devleti” arzusunu reddetmek, isteyenin istediği gibi inanmasının, istediği yerde ibadet etmesinin, tarif edilmenin, baskının olmadığı bir siyasal iklim yaratmaktır. Bu iklimin taşıyıcısı da laikliktir! Laiklik, söylenenlerin tersine devletin bütün inançlara eşit mesafede durmasını sağlayarak, inanç özgürlüğünün de güvencesi olur!

Şurası çok açık ki, Türkiye’de de, Suudi Arabistan’da da, Afganistan’da da laikliği ısrarla savunarak hayata geçirmeden normalleşme ve demokratikleşme olmayacağı gibi, “gerçek İslam bu değil” tartışmaları da ilelebet sürer gider, olan milyonlara olur…

Kendisini bir başka dinden, inançtan üstün gören, kendi tarifini yapan dinden, hele hele siyasi iktidar isteyen hiçbir dinden demokrasi çıkmaz!

Ve bilinsin ki, Türkiye laiklikle yeniden tanışmazsa, ileriye değil, daha da geriye gider!

8 Eylül 2021, İstanbul

Necdet Saraç

Schreiben Sie einen Kommentar