CHP’nin “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”nde kamuculuk ekseninde ortaya koyduğu “güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacak. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacak” yaklaşımı da, otoyollar, köprüler gibi yatırımların “kamulaştırma” yaklaşımı ve “Temel Vatandaşlık Geliri” çerçevesinde “Aile Sigortası” gibi kamucu yaklaşımlar da bu tartışmanın ilk adımı olarak ele alınıp tam da bu dönemde çok daha yüksek perdeden tartıştırılmalı!
Türkiye’nin yapısal krizinin hem siyasal hem de ekonomik nedenleri gündeme taşınmadan, yapay zeka, bilişim teknolojisi ve ileri teknoloji tartışmanın merkezine oturtulmadan, kooperatifler yeniden yapılandırılmadan, ulaşım, su, elektrik, doğal gaz gibi temel ihtiyaçlar kamulaştırılmadan, kapitalizmin eşitsizliği körüklediği, gelir adaleti için demokrasinin ve “sosyal refah devletinin” olması gerektiği öne çıkartılmadan yoksulluğu ortadan kaldırmak değil yönetmek için dini referanslı “şükür, sabır ve nas” gibi söylemler öne çıkar ve bizim bir kez daha gelişimi ve eşitliği ıskalamamızı beraberinde getirir!
Bu tartışmayı somut örneklemelerle büyütürsek, eşitlikçi ve dayanışma eksenli, akla ve bilime yaslanan bir bakış yalnız tarımda değil her alanda kooperatifler, yerel yönetimlerin kamucu ve halkçı yanı ve ekonominin uzun vadeli planlanması, altyapının modernizasyonu, yenilebilir enerjiye uygun iklim değişikliğine mücadele, sağlık ve eğitimin kamucu, laik ve bilimsel bir yaklaşımla kalitesinin yükseltilmesi gibi konular da Türkiye’de yeni dönemin temel politikalarına dönüşür…
16 Aralık 2021, İstanbul
Necdet Saraç