ÇİFTE STANDART
Adana’da Furkan Vakfı eylemine müdahale eden polisin “orantısız güç kullanımı” neredeyse bütün siyasi parti genel başkanları tarafından haklı olarak eleştirildi. Adana’daki polis şiddetinin eleştirilmesi “insan hak ve özgürlüklerinin ihmalinden ya da orantısız güçten” daha çok dayak yiyen göstericinin ve dayak atan polisin başörtülü olmasından kaynaklandı.
Memlekette herkes yalnızca işine geleni öne çıkardığında demokrasi de, hukuk da, adalet de çifte standart öne çıkıyor. Çifte standart öne çıkınca da neyin doğru, neyin yanlış olduğu şaşıyor! İnsan hak ve özgürlüklerine yalnızca mevcut yasalar çerçevesinde bile baksak tablonun Furkan Vakfı’nın eyleminde yaşanan polis şiddeti ile sınırlı olmadığını göreceğiz ve bütün haksızlıklara eşit mesafede durarak tavır alacağız. Bunu yaparsak işte o zaman Türkiye normalleşme yolunda adım atar!
Furkan üyelerine uygulanan şiddete haklı olarak ve doğru bir tavır sergileyerek karşı çıkanlar, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) raporlarının tümünü okumak bir yana, bu raporlara göz ucuyla bile baksalar Türkiye’deki tablonun ne kadar içler acısı olduğunu görecektir!
22 sayfalık “Verilerle 2021 Yılında Türkiye’de İnsan Hakları İhlalleri Raporu”na göre 2021 yılının ilk 11 ayında, kadınların, işçilerin, öğrencilerin, emeklilerin yaptığı ve “kolluk güçlerinin toplanma ve gösteri özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl eylem ve etkinliklere müdahalesi sonucu en az 28’i çocuk olmak üzere 3540 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmış, 45 kişi ise yaralanmıştır” meraklısına duyurulur!
25 Mart 2022, İstanbul
Necdet Saraç