Yoksulluğun dayanılmaz boyutlara vardığı bu ortamda, İBB başta olmak üzere bütün büyükşehir belediyeleri harcama kalemlerini değiştirerek, toplu taşımayı ve suyu kendi olanaklarıyla sübvanse ederek yaptıkları zamları geri çekmelidir!
CHP’li belediyeler “2019 Yerel Seçim Bildirgesi”nde yer alan “Yurttaşların ihtiyaçlarına dönük olmayan gereksiz harcamalara, israfa son vereceğiz. Tüm kamusal kaynakları, halkın ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda kullanacağız. Barınma, gıda, ulaşım gibi gündelik hayatta ihtiyaç duyulan tüm alanlarda, daha kaliteli hizmeti, daha düşük fiyata sağlayacağız. Hiçbir çocuğun aç kalmasına izin vermeyeceğiz. Toplu taşımayı ucuzlatacağız, ücretsiz toplu taşıma olanaklarının yaygınlaştıracağız” şeklindeki yaklaşıma ve bu bildirgenin ruhuna uygun çözüm önerileri geliştirmelidir…
Çünkü biliyoruz ki, sosyal belediyeciliğin ilk önemli örneklerini ortaya koyan CHP belediyeleri bugün “olmaz” denilen birçok sosyal belediyecilik modelini dün hayata geçirmişti; Ahmet İsvan’ın İstanbul Halk Ekmek uygulaması gibi, Vedat Dalokay’ın ücretsiz toplu taşıma modeli gibi ya da tıpkı bugün Ovacık’ta olduğu gibi Murat Karayalçın’ın 1990’nın başlarında Ankara’nın yoksul semtlerinde belli saatlerde de olsa toplu taşımaya ücretsiz yapması gibi. Osman Özgüven’in Dikili de “ücretsiz su” modeli gibi…
Dün yapılan bugün daha iyi yapılabilir!
8 Nisan 2022, İstanbul
Necdet Saraç