Bir dönemler “tiraj sihirbazı” diye anılan, adına bu başlıkla kitap yazılan, Tan, Günaydın gibi gazetelerde yaptıklarıyla “asparagas konusunda tam anlamıyla uzman” olarak nitelendirilen Rahmi Turan, “bildiği” ismi açıklamak yerine topu taca attı ve beklentileri boşa düşürdü. Arkasından da “Külliyeye giden ismi unutacağına” dair söz verdiğini açıkladı…
Her şeyin çürüdüğü bir ortamda Rahmi Turan’ın yapması gereken bellidir: Laf dolaştırmak yerine ismi derhal açıklamak. Çünkü yapılan bir gazetecilik ayıbıdır!
Rahmi Turan, çıkardığı onca gürültüden sonra, ismi açıklamayarak topu taca atarken, Sözcü Gazetesi’nin kurucusu Burak Akbay’la ilgili olarak FETÖ’den arandığına dair “Kırmızı Bülten” çıkartılacağı vurgusu yapması ve arkasından da ismi Cumhurbaşkanı açıklasın, “koskoca Cumhurbaşkanı yanlış söz söyleyecek değil herhalde” demesi soruları azaltmadığı gibi, aksine daha da çoğalttı…
Akıllara tehditi, korkuyu, çıkarı getirdi…
Soruları da, kuşkuları da çoğalttı…
Resmi açıklamalarla, gerçeklerin aynı olmadığı örneğini biz onlarca kez gördük. Hatta açıklama ne olursa olsun, son olarak Yaşar Büyükanıt örneğinde olduğu gibi asıl gerçeğin “mezara gittiğine” de daha yeni tanıklık ettik…
Bu nedenle, siz bakmayın yapılan açıklamalara…
Ülkemizde de dünyada da siyasi mühendislik hamleleri bitmez.
Trump’la ilgili azil tartışmaları bunların en güncelerinden biri…