ERDOĞAN YENİ BİR ŞEY SÖYLEMEDİ

AKP ve Erdoğan açısından akıllıca bir hamleydi. Duyurular ve hazırlıklar günler önceden kurgulanmıştı. “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun Cumhuriyet Bayramı’nın hemen bir gün önce açıklanacak olması da iyi bir ön hamle olabilirdi. Hatta 2020 Kurultayı’ndan bu yana CHP’nin bir “Kurultay Sonuç Bildirgesi” olarak bilerek ve isteyerek öne çıkardığı ve esas olarak “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılını demokrasiyle taçlandırma” projesi olan “İkinci Yüzyıl Çağrı Beyannamesi”ni de gölgede bırakabilirdi. Nitekim AKP kurmaylarının “İkinci Yüzyıl Beyannamesi”ne alternatif olarak bulduğu “Türkiye Yüzyılı”  spotu da bunun sinyallerini veriyordu…

Ama olmadı, onca hazırlık, onca propaganda, onca görsel şov, beklentilere cevap verecek nitelikte değildi. Erdoğan, toplam 15 yıl iktidar olmuş Mustafa Kemal Atatürk’ten bile daha uzun süredir iktidardaydı. Dile kolay 20 yıl, yani 99 yıllık Cumhuriyetin beşte biri bir süre ama olmayınca olmuyor!
“Muhafazakar Devrimci” vurgusu bile işe yaramadı, çünkü devrimci olmak için bir sistemi yıkıp, yeni bir sistemi kurmak gerekiyordu!

Mustafa Kemal’i devrimci yapan en önemli hamle tam da buydu. Mustafa Kemal, Halife gibi “aracıları” ortadan kaldırarak ve gökyüzündeki tanrıyı yeryüzüne indirerek, meclisin hemen arkasına “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” yazdırdı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olunca da Hilafet yerini Cumhuriyet’e, ümmet yerini millete, tebaa da yerini yurttaşa bıraktı. Bu gerçek ortadayken, 100 yıl önce saraydan alınıp meclise, dolayısıyla seçimler üzerinden halka verilen egemenliği alıp yeniden saraya verirsen, ne vizyoner olursun ne de devrimci!

Bu yüzden “Türkiye Yüzyılı” toplantısı gerekli etkiyi yaratmadı. Protokolü arkaya alıp davetlileri öne çıkarmak da, davetliler için bilerek ve isteyerek “Alevi, Kürt, Ermeni” Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri” vurgusu yaparak sunma da sonucu değiştirmedi!

Schreiben Sie einen Kommentar